Doğuştan gelen yada sonradan oluşan omurgaya bağlı rahatsızlıklar, hareket etme, sola ve sağa dönme, ayakta durma, uzun süre oturma şeklinde…günlük hayatta sıkça meydana getirilen hareketleri kısıtlayarak kişinin yaşam standardını negatif yönde etkisinde bırakır.
Omurga hastalıkları içinde yer edinen boyun fıtığı, bel fıtığı, bel kayması, lomber spinal stenoz(belde kanal darlığı), spondilolistezis, spinal travma ( Düşme, çarpma, iş, ev ya da trafik kazaları sebebiyle omurlarda oluşan hasarlar), kemik erimesi, tümörler, skolyoz ve kifoz omurga cerrahisi ile tedavi edilir.
Omurga hastalıklarının emareleri içinde; Kol yada bacağa yayılan ağrı, sırt-bel-kuyruk sokumu-boyun ağrısı (Bilhassa gece oluşabilir),yürümekte zorlanma, kol ya da bacaklarda kuvvet kaybı, duruş bozukluğu, ateşle beraber omurga üstünde meydana gelen duyarlılık şeklinde şikayetler oluşur.
Tanı için ilk olarak hastanın şikayetleri, öyküsü, fiziki ve nörolojik muayene gereklidir. Bunlar haricinde hastalığa nazaran röntgen, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme ve elektromyografi (EMG) kullanımı söz mevzusudur.
Omurga Cerrahisinde Yenilikler Nedir?
Op. Dr. Mustafa Örnek, ”Hızlıca ilerleme gösteren teknoloji ve tıp bilimi yardımıyla omurga cerrahisinde büyük gelişmeler oldu. Hızla gelişen teknolojinin gelişmesi ile omurga cerrahisinde meydana getirilen ameliyatların da daha minik kesilerle gerçekleşmesi mümkün hale gelmiştir. Bilhassa mikroskobik ve endoskopik cerrahi sonrası hastanın düzgüsel günlük yaşantısına dönmesi daha kısa sürede olmakta ve ameliyat sonrası iyileşme süresi daha konforlu hale gelmektedir.” dedi.
